İşsizin Reenkarnasyonu Cilt 02 Bölüm 10: Özel Bölüm 2

[ A+ ] /[ A- ]

Fedoa Bölgesinin Kaybolmasından Yarım Yıl Sonra

 

 

Çevirmen: NatsuJun

 

 

Kısım 1

Fedoa bölgesinin kaybolmasından yarım yıl sonra.

Roxy sonunda Fedoa’ya ulaşır, gözlerini açınca uçsuz bucaksız, bomboş bir çayırlık alan bulur.

Afallamıştır.

Roxy şu an Asura Krallığı’nın düzenlemiş olduğu, döşeme taşlardan yapılmış ana yolda direnmektedir.

Döşeme taştan yapılmış yol bir uçtan diğer uca kadar uzanır.

Öyle olması gerekirdi.

Fakat yolun kalan kısmı sanki birden gözden kayboluyor, sanki hiç orada olmamış gibi.

Sadece çayırlık alan.

‘…..’

Orada hiçbir şey yoktu, orası kesin.

Ne bulmuştu, burası bilinmiyor.

Tek bildiği çıkarımlarına dayanıyor.

Sadece Fedoa bölgesi ve Buina köyünün kaybolduğu çıkarımı.

Tek bildiği çıkarım budur.

Yol boyunca bu hikayeyi defalarca kez duymuştur.Bunun imkansız olduğunu, kendisine yalan söylendiğini düşünmüştü.

Her nasılsa tek kelimesine bile inanmamıştı.

Gerçeği kendi gözleriyle görene kadar, kıymık kadar bile olsa o umuda sarılmıştı.

Roxy dizleri üzerine yıkılır.

‘Sen de mi aileni kaybettin?’

Daha ne olduğunu anlamadan, onu buraya getiren şoför arkasında durmaktaydı.

‘Parlak bir öğrenci.’

‘Öğrenci ha, ama büyü öğrencisi için hayatını bir gün kaybedeceğine hazırlıklı olman gerekirdi, değil mi?’

‘Daha 10 yaşındaydı.’

‘Şey, bayağı…küçükmüş.’

Şoför teselli etmek için omzunu sıvazlar ve iç çekerek:

‘Aslında Fedoa kampında kurtulanlar bulunuyor.Oraya gitmek ister misin? Şey, 10 yaşındaki birinin kurtulması bir hayli zor, ama yine de bakmakta yarar var.’ der.

‘Roxy başını kaldırır.

‘Gidelim!’

Rudeus ve diğerleri, iyi olmalılar.

Mutlaka kıvrak zekasıyla kurtulmuş ve kampta mutluca yaşıyor olmalı.

Roxy tekrar kıymık kadar ufak umuduna geri döner.

 

Kısım 2

Kamp birkaç ağaç kulübeden ibarettir.Kurtulanlar kampından ziyade, küçük bir köyü andırıyor.

Fakat burada tamamen iç karartıcı bir atmosfer var.

(Asura Krallığı’nda böylesine bir atmosferi tecrübe edeceğim hiç aklıma gelmezdi.)

Roxy’nin bildiği Asura Krallığı’nda bolluk hüküm sürmektedir.

Burası herkesin coşkuyla güldüğü bir yerdir.

Yiyecekler çeşitli, sihirli yaratıklarsa yok denecek kadar azdır.Başkaları için cennet gibi bir mekandır.

Fakat şu anda gülümsemeden bir iz bile kalmamıştır.

Aç insan olmamasına rağmen.Burası bolluk ve bereket yeri, yerdeki çimeni çekip yesen bile aç kalmazsın.

Açlıktan kıvranmayan insanlar gülmeli.İnsanları mutsuz eden şeylere rağmen, atmosfer en azından Büyülü kıtadaki öldürme dürtüsüyle dolu değil.

Öyle de olmalı.

Fakat önündeki manzara Roxy’nin somurtmasına sebep oluyor.

Kurtulanlar kampındaki geçici maceracılar loncası.

İsteklerin yapıldığı duyuru panosunun önünde bayağı kasvetli bir ortam var.

Ailesini kaybeden adamlar ve yakınları ağlıyor, geçen yarım yıl boyunca neden böyle şeyler olduğuna söverek bağrışıyorlardı.

Papazın biri Milis haçını, işinin anlamını, yere fırlatıyor.

Artık hiçbir şeye inanmıyordur.

Bir tüccar bıçakla kendi boğazını kesmeye çalışıyor, fakat etrafındakiler mani oluyor.

Hayatından daha önemli bir şeyi kaybetmiştir.

Bu cehennemde yaşamak gibidir ve muhtemelen ümitsiz vaka.

Ortam Roxy’i de etkisi altına alır ve sanki biri dokunsa ağlayacakmış gibi bilgi toplamaya koyulur.

Kısım 3

Yaklaşık bir saat içerisinde Roxy ne olduğuyla ilgili yeterince bilgi topladı.
Gökyüzündeki garip fenomenden sonra, kocaman bir alanda Mana Afeti başladı.
Büyük bir AoE(alan etkili) büyüsüne benzeyen, fakat o denli patlamaya sebep olmayan bir şeyle Fedoa’daki tüm insanlar dünyanın dört bir yanına ışınlanmışlardı.
Binalar ve orman tek kelimeyle yok oldular, sadece insanlar oraya buraya savrulmuştu.
Ve o kadar çabaları sonucunda geri dönen insanlar hiçbir şeyin yerli yerinde olmadığını görünce hüsrana uğradılar.
Roxy duyuru panosuna baktı.Üzerinde ölenlerin isimleri yazılıydı ve diğer yanında kayıpların listesi vardı.Diğer bir panoda ise ailelere bırakılan mesajları içeriyordu.

 


 

‘Eğer yolculuğunuzda falanca kişiyi görürseniz, lütfen şuraya gitmesini sağlayın’ gibi sayısız talep alt alta sıralanmış vaziyette.
Ölenler ve kayıplar.
Belki burada yolculuk etmiş olanlar görmüştü onları.
Fakat insanların gökyüzünde savrulduğu söylentisi inanmak için çok gülünç geldiğinden, kimse kale almamış bunları.
Roxy ölenlerin listesine bakmaya başlar.Sayı çok fazla değildir ve aralarından hiçbirini tanımaz.
Buna kıyasla kayıp insanların sayısı bakan kişiyi bunaltacak kadar çoktur.
Olabilecek her yere ışınlandılar ve arkalarında bir kemik bile bırakmadan Sihirli yaratıklar tarafından yenmiş olma ihtimalleri de yüksek.
Işınlandıktan hemen sonra dağa, denize ve havada belirip ölen bir sürü insan var.
Ölen insanlar hakkında bilgi sahibi olabilmek bile iyi bir şey sayılıyır.
‘Buldum…’
Roxy kaşlarını çatar, Rudeus ve diğerlerini kayıp listesinde bulur.
Rudeus Greyrat, Zenith Greyrat, Lilia Greyrat ve Aisha Greyrat.
Lilia’nın Paul’un karısı olduğu olayı biliyordur.Rudeus daha önce mektubunda bahsetmiştir.
Aisha denen kişi muhtemelen kız kardeşiydi ve bir kız kardeşi daha olmalıydı.
Paul ve Norn’un bu listede olmadığını fark ettikten sonra, yüreğinde hüzünle düşünmeye başlar ve ölülerin listesini tekrar gözden geçirir.
Ama orada değillerdir.
Muhtemelen hayattalar.Yo, bir ihtimal alınan haberler saptırılmış olabilirdi, sevinmek için çok erkendi.
‘Her neyse, ölmediklerine sevinmem gerek…’
Roxy şaşkınlıkla mesaj panosuna bakar.İçeriğinden herkesin ne kadar çaba sarf ettiğini hayal edebilmektedir.
Onları biraz kıskanır, çünkü kaybolan kendisi olsa, elinden geleni yapıp onu bulmaya çalışacak kimsesi yoktur.
Ebeveynlerini düşünür.Onlarla kavga edip köyü terk etmesi üzerinden uzun zaman geçmiştir.
Migurd ırkı için bu çok da uzun zaman sayılmaz.
Zaman hızla geçiyor.Bir ara mektup yazmanın en iyisi olduğuna karar verir.
‘Bu…’
Bir mesaj gözüne çarpar, yazan kişi Paul Greyrat’tır.

『Rudeus’a

Zenith, Lilia ve Aisha kayıplarda, Norn ise benimle.

Nerede olduğunu bilmesem de bir şekilde buraya geleceğini düşünüyorum.O yüzden seni arama fikrini biraz daha erteledim.

Zenith’in doğduğu yer olan Milis kıtasına gidiyorum.

Ayrıca Lilia’nın memleketine de bir mesaj bıraktım, orayı da ara.Eğer onları bulursan, aşağıda bıraktığım metodla benimle iletişime geç.

Eğer bunu okuyan Zenith ve Lilia ise aynı şekilde benimle irtibata geçin.

Ayrıca, eğer beni ve ailemi tanıyorsanız ve yahut [Kara Kurt’un Azı Dişleri]’nin eski üyesiyseniz, lütfen onları aramamda yardımcı olun.

[Kara Kurt’un Azı Dişleri]’nin eski üyeleri beni hala hatırlıyordur, değil mi?

‘Beni affedin veya olanları unutun’ tarzında şeyler söylemeyeceğim.Bana kızsanız da olur.

Eğer isterseniz ayaklarınızın altını yalayayım, ama elimdeki her şey yok oldu, yani ödeme yapamam.

Lütfen, yalvarıyorum, ailemi bulmama yardımcı olun.

İletişim detayları:

Milis kıtası, Kutsal Milis Krallığı’nın başkenti, Milishion Maceracı Loncası.Parti Adı [Buina Arama Partisi] ve Klan Adı [Fedoa Arama Grubu].

Paul Greyrat’tan.』

Paul yaşıyor.
Paul’un hala hayatta olması üzerine Roxy biraz daha rahatlıyor.
Rudeus mektuplarında onu ciğeri beş para etmez olarak tasvir etse de, böyle bir durumda oldukça güvenilir biri.
Bir partiye katılıp katılmaması gerektiğini düşünerek devam eder.
Bu aile kendisini eve aldı ve 2 sene onlarla birlikte yaşadı.Şu an bile onlara dair değer verdiği anıları mevcut.
Çeşitli açılardan bakarsa, onlara yardım etmek konusunda düşünmeye bile gereksinim duymamalı.
(Pekala, bir partiye katılıp onları arayayım.)
Roxy kararını verir.
Fakat nasıl bulacak ki?
[Kara Kurt’un Azı Dişleri] Paul’un eski partisi.Daha önce Rudeus’la tanışmamışlardır muhtemelen.Hatta muhtemelen Lilia’yı da tanımıyorlar.
Önce Rudeus’u bulmayı düşünür.
Paul Rudeus’un geri dönmeyi becerebilecek kapasitede olduğunu düşünüyor galiba, bu çocuğun uyum sağlama yeteneği bayapı iyi.
Hatta ışınlanma olayından önce başka bir yere yerleşmiş bile olabilir.
Eğer öyleyse, ona neler olduğunu anlatıp buraya gelmesini sağlamalı.
Yine de nereye bakmalı?
Paul Kutsal Milis Krallığı’na gitmiş.Bu yolu üzerindeyken mesajlar bıraktığı anlamına geliyor.
Asura sınırlarında, ejder kralının ülkesinin Doğu Limanı’nda, Kutsal Milis Krallığı’nın Batı Limanı’nda, en azından bu 3 bölgede muhtemelen mesajları bulunmaktadır.
O halde en iyisi oralarda aramak olacaktır.
Ana kıtanın kuzey bölgesi, Begaritto kıtası ve Büyülü(şeytan) kıta.Muhtemelen bu bölgelerden birinde olmalılar.
Daha önce Begaritto kıtasında bulunmamasına rağmen, orada Sihirli yaratıklar ve zindanlar olduğunu bilmektedir.
Büyülü kıtayı aşağı yukarı bilmektedir, ama yalnız seyehat etmek tehlikedir.Güvende olmak için kuzey bölgesine gitmesi gerekmektedir…
Yo, tehlikeli olduğundan dolayı oraya gitmesi gerekmektedir.
Çünkü tehlikeli olduğundan orayı daha az insan araştıracaktır.
(Bu iki yerden birinde bir partiye karışayım.)
Peki, karar verdiğime göre burada fazla durmama gerek yok.Ejder kralının ülkesindeki Doğu Limanı’na gideceğim.
Ve oradan bir parti bulup Begaritto kıtasından Büyülü kıtaya kadar yolculuk edeceğim.
Roxy kafasında bu planla güneye gitmeye karar verir.
Rudeus yaşıyor.
Gerçekten öyle olduğuna inanmaktadır.

–2.Kitabın Sonu–

 

Not

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.