Elementlerin Tanrısı Bölüm 08

[ A+ ] /[ A- ]

Elementlerin Tanrısı- Bölüm 8: İlk Gerçek Av

 

Tabii Aaron 12 seviye olduğundan ve deneyimler eşit paylaşıma sahip olduğundan seviye atlamanın ucundan bile geçmemişti, eğer ki tek olsaydı şu anda kazanmış olduğu tüm statlarla birlikte goblin avına çıkmış olurdu.

 

Aaron ailesi kendini toparlarken aklında plan kuruyordu: 

 

‘Ailemi 5 günde en azından 20 seviye yapmalıyım, eğer bunu yapabilirsem 5 gün kendi başıma avlanacağım. Seviyemi en azından 25 veya 30 yapabilirsem patron canavarlarına karşı çıkabilirim. Tamamdır plan bu.’

 

”Toplanmanız bittiyse hadi gidelim. Goblinlerin kalkanlarını alın lütfen, korumaya ihtiyacınız olursa diye.” Aaron bu sözleri dile getirdikten sonra herkes yerdeki kalkanları almış ve kuşanmışlardı, şanslılardı ki tahta kalkanların tutacak yeri sapasağlamdı ve bu onlara diğer goblinler karşısında ciddi bir koruma sağlayacaktı fakat kalkanların üstündeki goblin kokusu yakındaki goblinleri veya gelecek ”Lork Kurtlarını” buraya çekecekti. Tabii Aaron’un istediği de buydu.

”Kendinizi toplayabildiyseniz hadi gidelim.”

”Birazcık mola vermeyecek miyiz?” dedi Valerie.

 

”Ne yazık ki veremeyiz, patronluk taslıyor olabilirim fakat ne kadar çok güçlenirsek ve ya sizi savaşmaya ne kadar alıştırırsak bana o kadar ihtiyacınız kalmaz. Aklımın sizde kalmasını istemiyorum.” dedi Aaron çok ciddi bir ses ile.

 

Valerie Aaron’un neden bunları söylediğini çok iyi biliyordu, eğer ciddi bir savaş alanında bizi korumaya çalışırsa yaralanabilir ve yaralanırsa bizi koruyamazdı, bu tür bir polemik döngüyü aralarında kurmaktansa herkesin çok daha güçlü olup birbirlerini koruması onlar için daha mevcudiyetsel olacaktı.

 

”Peki, o zaman hızlı olalım.” herkes kafasını evet anlamında salladı ve grup yoldan gitmeye devam etti.

 

Yaklaşık 10 dakika sonra etraftan hiddetli ve ciddi goblin sesleri gelmeye başladı:

 

”KİEK!! Şerefsiz insanlar, bizim türümüzün kalkanlarını kuşanmışlar KİEK!”

”Kiek! HEPSİNE ÖLÜM KİEK!!”

Aaron’un 10 dakikadır beklediği olay sonunda gerçekleşmişti, grubun karşısında bir düzine goblin savaşçısı duruyordu, Aaron etrafa bir göz gezdirdikten sonra etrafta goblin okçusu veya goblin büyücüsüne dair hiçbir iz olmadığını anladı ve goblinlerden gözünü ayırmadan konuştu:

 

”Bu sefer size ben yardım etmeyeceğim, eğer ciddi bir durum olursa sizi koruyacağım merak etmeyin, fakat onların hepsini siz öldürmelisiniz.”

”Biz mi!” dedi Sean.

 

”Evet siz, yoksa onlarla başa çıkmayı nasıl öğrenebilirsiniz ki?”

”Tamam.” dedi Dahlia ciddi bir sesle. Aaron, Dahlia’nın sözüne şaşırmıştı. Bu genç, küçük kız gerçekten cesurdu, şu anda kadar sadece bir tane goblin öldürmesine rağmen 3 kişi ile bir düzine gobline kafa tutmayı kafasına koymuştu.

 

”Aferim sana Dahlia.” dedi Aaron gururla dolmuş bir ses ile.

 

Dahlia abisini duyunca kendiyle gurur duydu, halen daha korkuyordu fakat Aaron’un o annesinin yasını tutarken ona dediği şey aklına geldi ve düşündü:

 

‘Kule sınırlarına girdiğimizde istersen benim ailemle kalabilirsin, eminim ki seni çok severler.’ diye düşünmüştü. Hayatı boyunca annesinden başka ona iyi davranan ilk insanlardı ve onları koruyacak kadar güçlü olmayı çok istiyordu, onların iyi olduklarını bilmiyordu belki de iyi maskesi takıyorlardı fakat yine de onlar için ölmeyi şimdiden kafaya koymuştu bile. Bir insanın başka birisine sadece 1 saatlik bir süre içerisinde bu kadar güven duyması çok saçma ve uçuk bir olaydı, her ne kadar zeki olsa da Dahlia işte bu kadar şapşaldı.

 

Valerie ve Sean Dahlia’nın sözünü duyunca bir anda cesaretle dolmuşlardı ve savaşmaya hazır bir pozisyona geçmişlerdi, kılıçları ve kalkanları düzgün tutamıyorlardı, eğer önlerinde daha zeki bir canavar ırkı olsaydı şimdiye kadar ölmüşlerdi bile fakat onlarda düşük seviye bu canavarlarda olmayan bir şey vardı, ”İnsan Hırsı”. Bu hırs onları öyle bir doldurmuştu ki, belki sevginin gücü ile belki de gerçekten kendi öldürme içgüdüleri ile karşı tarafı yok etmek istiyorlardı.

 

Bir anda karşı taraf delirmeye ve hızlıca saldırıya başladı, çok hızlı değillerdi sonuçta onlar goblinlerdi, insanlardan çok da güçlü ve hızlı değillerdi fakat sayıları bir hayli fazlaydı.

 

Bir goblin aniden Sean’ın üstüne atladı ve kısa kılıcını Sean’a saplamaya çalıştı, bir anda Sean’ın askeri içgüdüleri devreye girmiş olmalı ki Sean kısa kılıcı karşılayıp kılıcıyla goblinin kafasının olduğu yeri kesmişti.

 

Goblin son anda Sean’ın saldırısını atlatmış olsa da goblinler anlamıştı, bu 3 insan ve arkasındaki deli dehşet çocuk karşılaşması zor hedeflerdi ve bu yüzden birlikte çalışmaları gerekiyordu.

 

Goblinlerin hepsi atağa geçti ve kılıçları ile üçlüye saldırdı. Birbiri üstüne saldırılar Valerie’nin tuttuğu kalkana iniyordu, Valerie hepsini bloklamakta zorlanıyordu fakat Dahlia o anda elindeki kılıcı şiddetle salladı ve 2 goblinin kafasını boynundan ayırdı, o anda bir sistem bildirgesi oluştu:

 

”Parti üyesi Dahlia aktif yetenek Hızlı Kesiş elde etti.” bu bildirgeyi gören Aaron çok sevinmişti, çünkü Hızlı Kesiş kullandıkça derece atlayan ve güçlenen bir yetenekti, bu tür yetenekler nadir değildi fakat ani öldürmeye dayalı derece atlayabilen pek yetenek yoktu.

 

O anda Valerie diğer taraftan Dahlia’ya saldırmaya gelen 1 goblini fark etmiş ve cesaretini toplayıp gobline kılıcını saplamıştı.

 

”Parti üyeleri ”Sean, Valerie ve Dahlia” seviye atladı.” o anda başka bir sistem bildirgesi daha ortaya çıkmıştı.

 

Sean ona saldıran 4 goblini çoktan öldürmüştü bile ve geriye sadece 4 goblin kalmıştı, onlar ise korkudan yere düşmüştü. 

 

”Dahlia, yeni yeteneğini kullan ve onları öldür. Yeteneğin ne olduğuna bakalım.” dedi Aaron birazcık da oyunculuk yeteneğini kullanarak.

 

”Tamam.” dedi Dahlia ve ardından yeteneğini aktif etti, yetenek aktif edildikten sonra Dahlia’nın elindeki kılıç mavi bir şekilde parladı ve Dahlia goblinleri hedef aldı, çok kısa bir sürede ve çok hızlı bir şekilde goblinler ölmüştü ve böylece grup ilk büyük çaplı avlarını gerçekleştirmişti.

Aniden başka bir sistem bildirgesi ortaya çıktı.

 

”Parti üyeleri ”Sean, Valerie ve Dahlia” seviye atladı.” Aaron bunun olmasını beklemiyordu çünkü grup deneyimleri ortak paylaşılıyordu ve daha toplamda 15 goblin öldürülmüştü, bu 3 seviye atlatmak için çok yetersiz bir sayıydı. 

‘Tanrı bu oyunu ciddi anlamda kolaylaştırmış. Teşekkürler.’ diye düşündü.

 

”Hepinize aferin takım, çok iyi iş çıkarttınız. Ve üstüne üstlük Dahlia bir yetenek kazandı, bununla birlikte avlar artık daha kolay olacak, hepinizle gurur duyuyorum ailem.” dedi gülen bir suratla.

Grup geçen seferki gibi bozulmamış ve kusmamıştı aksine mutluydu çünkü birlikte takım çalışması yapmış ve kendilerinin 4 katı sayısı bir goblin grubunu öldürmüşlerdi. Bu onların gerçek anlamda ilk avıydı çünkü önceki seferde eğer Aaron goblinlerin aklını karıştırmasıydı belki de onları öldüremezlerdi, bu ciddi anlamda onların başarısıydı. 

Not

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.