Oregairu Cilt 10 Bölüm 07: İkinci Bildiri

[ A+ ] /[ A- ]

Veya birine ait bir monolog olabilir.

 

Çevirmen: Forevertr3

 

Kitabımı okurken bir şeyin farkına vardım.

Daha açık olursam aslında bunu kitabın daha başlarındayken farkına varmıştım.

Bu romanlar bana benziyormuş gibi. Hatta bunların benim doğal halime veya belki de habis olarak adlandırabileceğim yapıma çok yakın olduklarını düşünüyorum.

Fakat aslında böyle değildi.

Bir kitaptan diğer farklı bir kitaba sürükleniyordum, hiç usanmadan fakat kendimi de kaptırmadan aramaya devam ediyordum. Defalarca aradım, “Artık İnsan Değil” ve “Koş, Melos!” kitaplarına da göz gezdirdim.

Buna rağmen, kesinlikle bunda farklı bir şey vardı.

Edebi ustalığa sahip olma veya şaheser olma, bu kelimeler bile yanına yaklaşamazlar.

Yazar direk sana sesleniyordu, empati kuruyordu, sadece bir umutsuzluk halinden çok daha farklı bir şeydi.

Sırf bu yüzden benzer olan yönlerde ve sık sık karşılaştığım yerlerde tutarsızlıkların görünmesine sebep oluyordu. Farklılaşıyorlardı. Öyle farklılaşıyorlardı ki bu büyüyen farklar kendini belli ediyordu.

Beklentilerim olduğu için kendimi affedemiyorum, anlamış olduğumu düşününce de, bir süredir anlamış olduğumu zannedince de.

“Artık İnsan Değil” olarak adlandırılan varlığın karşından ben daha küçüğüm, salağım ve kabayım. Dazai böylesine önemsiz bir problemde boğulduğunun farkına varmamış.

ꕥ Dazai muhtemelen kitabın yazarı.

 

Peki ya bu benim insandan daha aşağılık bir varlık olduğumu mu gösteriyor? Bu beni zalim hükümdardan daha yalnız ve endişeli yapmak olmuyor mu?

ꕥ Sanırım Cilt5’ten beri kullandığı bir lakap olsa gerek en son ne zaman gördüğümü hatırlamıyorum, ama zalim kral Yukinoshita oluyor.

 

Daha da içine girelim. Etkin edebiyatı kafamdaki soru işaretlerini çözmek ve böylesine bencil bir şey için kullandığımı düşünüce kendimden iğreniyorum. Ne kadar sığ, ne kadar aptalca ve ne kadar gereksizim ben. Bu kitapları seçme sebebim kişisel gelişim veya sorularımın cevaplarını bulmak için değildi.

Tek istediğim gerçeklerin çizgisinde kendimden pişman olmaktı. Fedakarlığa karşı olan kişisel ilgi saçmalığının kendimde görünmesini istemekti.

Hem de dışarıdan buraya bakan bu gözlerle.

Bu yüzden beklentilerim var.

Bu bir kitap olsa veya ara sıra insanların içindeki şeytanı gören biri olsa, muhtemelen beni bulurlardı. Belki de içimdekileri görebilirlerdi.

Yine de, bana yakın olan şeylere bakınca onların içindeki her şey görülüyorsa da, ona bakmayan tek kişi ben olurdum herhalde.

Bu, ibretlik biri olmaktan ve başkalarının sana yüksekten bakmasından çok daha acı verici.

Not

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.