Elementlerin Tanrısı Bölüm 10

[ A+ ] /[ A- ]

Elementlerin Tanrısı- Bölüm 10: Plan safhası

 

Aaron yavaşça kurt inine yaklaşmıştı, kurt ininin girişinde hiçbir kurt yoktu sadece yerlere saçılmış olan küçük bir miktar et parçası ve yüksek miktar kan vardı. Kurtlar kim bilir kaç insanı, goblini ve dikenli fareyi tüketmişti. 

 

Lork Kurtları büyük ve güçlü olması dışında aynı zamanda soğuğa da dayanıklı canavarlardı ve soylarında bulunan özel büyü sayesinde inlerini yaptıkları yerler her zaman soğuk olurdu. Aaron her adım attığında tenine işleyen soğuğu fark ediyor fakat sahip olduğu kısmen yüksek dayanıklılık yüzünden soğuk ona zarar vermiyordu.

 

Çok geç olmadan Aaron bir odaya girdi ve girdiği odanın aşağıya doğru kazılmış olduğunu fark etti ve kazılmış bölgeye doğru girdi. Kısmen 30 saniye sonra Aaron tüm bir köpek sürüsünün içeride olduğunu fark etti, manzaraya bakan Aaron orada nereden baksan 150’den fazla Lork Kurdu olduğunu fark etti ve plan yapmak için geriye döndü. Aaron için şu anki statlarıyla birlikte 150 kurt ile savaşmak çok zordu, eğer kurtların sayısı 50 ya da 60 kadar olsaydı hepsini öldürebilecek kadar ileri gidebilir ve deneyimini kolayca devir alabilirdi.

 

Aaron kazılmış mağaradan yukarıya çıkarken köşede yatmış olan kurdu fark etti ve yavaşça yanına yaklaştı, kimsenin daha önce bir Lork Kurdu öldürdüğünü düşünmeyen Aaron ilk öldürmenin başarısını alma isteği ile çok hızlı bir şekilde babasından geri aldığı küçük bıçağı kurdun boğazından içeri soktu ve bir anda bir sistem bildirimi oluştu:

 

”Aaron Dion, ilk kez ”Genç Lork Kurt” öldüren başarımını kazandınız tüm statlara +3”. Aaron bu fazladan statları kazanması nedeniyle çok sevinmiş ve inin dışına çıkmıştı, şu anda yapması gereken iki şey vardı. Birincisi güvenli bir bölgeye gidip yapışkan ip ve yanıcı un almak, ikincisi ise bunları tuzağı kuracağı yere yerleştirmekti.

 

Planı aklında kuran Aaron hemen haritasını açmış ve yakındaki güvenli bölgeleri taramaya başlamıştı ve yaklaşık 30 saniyeden sonra ondan 5 dakika ötede güvenli bir ev olduğunu gördü. Güvenli bölgeyi de bulan Aaron’un doğal olarak yapması gereken tek bir şey vardı, çok hızlı bir şekilde planını devreye sokmak. Eğer burada daha çok kalırsa uyuyan kurtların hepsi uyanacak ve ölü kurdu göreceklerdi, bu onları devreye sokacak ve Aaron’un planı uygulamak için bir vakti kalmayacaktı.

 

Elbette bunu bilen Aaron çok hızlı bir şekilde depar atmaya başladı ve kısa bir sürede güvenli bölgeye vardı. Güvenli bölgenin kapısı açıktı, bu ya içerde birisinin olduğu anlamına geliyordu ya da içerden bir öküz kapıyı kapatmadan çıkmıştı.

 

Aaron sessiz bir şekilde kapıdan içeri girdi, yukarıdan sesler geliyordu. ‘Bu öküzler kaç kişi böyle? Yukarıda resmen parti veriyorlar.’ Aaron yukarıdan gelen aşırı seslerden o kadar rahatsız olmuştu ki sinirleri tepesine çıkmıştı, tabii yukarıdakilerin nasıl insanlar olduğunu bilmediğinden dolayı yavaşça hareket edip merdivenleri çıkmaya başladı.

 

Aaron merdivenleri dikkatli dikkatli çıkarken bastığı tahta bir basamak bir anda çok yüksek bir seviye ses çıkarttı, ardından ise yukardan gelen sesler bir anda kesildi.

 

‘Aptal Aaron! Neden daha fazla dikkat etmiyorsun seni ahmak!’

 

Aaron artık yavaş hareket etmeyi bırakmış ve sahip olduğu Geçiş yeteneği ile birlikte hızını 3 kat arttırmıştı, ardından ise kendini bir anda odada bulmuştu.

 

Odadaki herkes şaşırmıştı, silahlarına davranmış insanlar garip bir şekilde Aaron’a bakıyordu. Odadaki ortam o kadar garip bir ortama dönüşmüştü ki kimse yaklaşık 5 saniye hiçbir şekilde hareket etmemiş ve ses çıkartmamıştı, en sonunda Aaron’un çok güçlü olduğunu anlayan aralarındaki genç bir çocuk Aaron’a doğru konuşmaya başladı:

 

”Kim olduğunuzu öğrenebilir miyiz?” dedi. Aaron onların sorusunu yanıtlamaya karar vermişti fakat o anda kimsenin halen daha silahlarını indirmeyip kınlarına koymadığını fark etmişti, bu Aaron’u ciddi anlamda kızdırmıştı.

 

Kaşlarını çatan Aaron küçük çocuğa kaba bir sesle ”İlk önce senin bana kim olduğunu söylemen gerekiyor velet, ayrıca adamlarına söyle silahlarını indirsinler yoksa hepsinin ellerini bedenlerinden ayıracağım.” dedi. Aaron yaklaşık 6 gündür, yani Yüce Ejderle savaşından sonra ilk defa sinirlenmişti. 

 

Aaron’a doğru konuşan çocuk Aaron’un sözlerinden dolayı bir hayli korkmuştu ve etrafındaki insanlara bir el işareti ile birlikte silahlarını indirmelerini emretti.

 

”Kabalığımızı affedin lütfen, sonra 5,5 günde çok şey atlattık o yüzden birazcık endişeliyiz.”

 

Aaron çocuğun lafları üzerine odaya hafifinden bir göz gezdirdi ve etraftaki sigara paketleri ve alkol şişelerini gördü ardından: ”Görebiliyorum alkol ve sigara tüketmek sizi oldukça yormuş olmalı, bayağı bir şey atlatmışsınız gerçekten.” dedi.

 

Aaron’un bu laflarına daha çok dayanamayan bir grup üyesi bir anda bağırdı ve Aaron’un üstüne silahını çekip atladı.

 

Aaron o anda Tarnı’nın Gözleri yeteneğini pasif görünümünden kaydırmış ve mührünü açmıştı, bu Tanrı’nın Gözlerini kullanmanın yöntemlerinden sadece birisiydi.

 

Ardından Aaron sadece bir hareketle ona saldıran adamın saldırısını atlatmış ve kılıcını hızlıca kınından çıkartıp adamın ellerini bileklerinden ayırmıştı.

 

Odadaki tüm ahali korkudan yere düşmüştü, fakat bu Aaron için yeni bir şey değildi. Aaron kötü olarak sayılabilecek her insandan nefret ederdi, zayıf olarak görülen insanlara baskı uygulamak ya da onlara zarar verecek herhangi bir hareket yapmak veya bir insanın hayatına son vermek onun için oldukça affedilmez bir günahtı, kendisi önceki hayatında tanrıya inanmıyor olsa bile kendine bu nedenden dolayı ”günahkar” diyordu.

 

Önceki hayatında bir çok suç çetesini kendi elleriyle acımasız bir biçimde öldürmüş, dilencilere kötü davrananların davrandıkları uzuvlarını kendi elleriyle parçalamış ve başkalarını aşağılayan insanları binalardan sallandırmıştı, Aaron gücünü insanlığı korumak için harcamış olsa bile sırf kendisi oldukça büyük bir insan topluluğunu yok etmişti.

 

”Size söylemiştim, silahlarınıza davranırsanız ellerinizi bedenlerinizden ayırırım.” Aaron kötü insanlardan nefret ederdi fakat nefret ettiği bir grup daha vardı, ayyaşlar. Ayyaşların çoğu hayatlarından vazgeçmiş ve topluma parazit gibi yapışmış aptal canlılardı ve bileklerini kestiği adam şu ana kadar onun prensiplerinden ikisini çiğnemişti bile.

 

”Lütfen bizi öldürmeyin efendim, size yalvarıyoruz!” dedi daha demin Aaron ile konuşan çocuk.

 

”Buraya sizi öldürmeye gelmemiştim zatan, kendiniz kaşındınız.”

 

”Bizi affetmeniz için ne yapabiliriz?” dedi çocuk korkan gözler ve titreyen bir ses ile.

 

”Sessiz olabilirsiniz.”

 

”Anlaşıldı, anladık lütfen daha sonra canımızı almayın.” Aaron bir hayli şaşırmıştı desek yalan söylemiş olmazdık çünkü daha demin karşısında hiçbir duygu kırıntısı göstermeyen bu çocuğun sesi titriyordu.

 

”Canınızı almayacağım merak etmeyin, sadece kötü insanlara kötü davranırım. Birkaç ayyaşı pataklayacak ve canını alacak değilim. Odanın köşesinde durun, işimi bitirince çıkıp gideceğim.” dedi Aaron birazcık da iğneleme yaparak.

 

Odanın içindeki her insan Aaron’un dediklerini ve altındaki anlamları anlamıştı. Eğer Aaron’a herhangi bir şekilde yaklaşırlarsa kendilerini ölü bulacaklardı.

—–

 

Aaron zihninden ‘Market’ dedi ve Aaron’un önünde bir pencere açıldı. Aaron marketin canavar ve maden bölümlerine girdi ve sırasıyla Yapışkan İp ve Patlayıcı Un satın aldı. Ardından birazcık enerji için yükse kafein miktarına sahip bir kahve aldı ve marketi kapattı.

 

Aaron marketi kapattıktan sonra aldığı şeyler Aaron’un elinde oluştu ve Aaron onları alıp odadan çıktı. Fakat alt kata inmeye başlamadan önce:

 

”Bir dahakine karşınızdakinin gücünün ne mesafede olduğunu anlamadan ona davranmayın, bugün burada benim yerime kötü bir insan olsaydı hepiniz ölü olabilirdiniz.” dedi ve alt kata inip binadan çıktı. O gün o odadaki insanlar gelecekte Aaron’un hikayesine asla tanık olamayacak insanlar olacaklardı çünkü bu seviyede aptallığa sahip olan insanlar asla ama asla hayatta kalamazlardı.

 

Artık bugün yapılacak tek şey vardı, yapışkan ip ile patlayıcı un ile tetikleyici bir tuzak kuracak ve kurtlardan birinin o tuzağı tetiklemesi bekleyecekti, sonrasında ise gelsin deneyimcikler. 

 

”Geçiş(Aktif)

  Kısa süreliğine kullanıcının hızını 3x arttırır.

  Kullanıcı bu yeteneği başka yeteneklerle kombo haline getirebilir.

  Kullanılan Mana: 50 (Aaron’un manası 550)

  Bekleme süresi: 60 Saniye”

Not

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.