No Game No Life Cilt 02 Bölüm 05
Çevirmen: Uchuujin & Redaktör: Ggurcan
İmanity Ülkesi-Elkia Krallığı Başkent, Elkia blok 6,Doğu Bölgesi. Muhteşem konağın misafir salonu, Masada bozguna uğramış beş kişi, birçok seyircinin baktığı.
Masadakilerden biride dağınık siyah saçlı ve gözlerini altında siyah halkalar olan genç bir adamdı. Üstünde “Ben<3insanları”yazılı bir t-shirt, kot pantolon ve spor ayakkabısıyla. İkincisi onun kucağında oturan küçük kızdı. Kar gibi beyaz uzun saçlı, gözleri yakut gibi, ölübalık bakışlı ve siyah denizci kıyafeti giyiyordu. Genç adam kraliçenin tacını kounun etrafına sarmıştı, bir kol bandı gibi. Aynı şekilde kızda uzun kahküllerini bağlamak için kralın tacını kullandı. Bu kardeşler birlikte Elkianın hükümdarlarıydı. Abi: Sora,18,bakire, popüler değil, sosyal olarak yetersiz, kaybeden, oyun bağımlısı.
Kardeş: Shiro,11,arkadaşı yok, sosyal olarak yetersiz, içine kapanık, oyun bağımlısı.
… Hoşça kal, İnsanlık.
SON
—Neyse, herkesin duydukları bunlardı. Ama bu ikisi bu dünyadan değildi. Kendi dünyalarında 280ni aşkın oyunda kırılamaz rekorları vardı. Tek mağlubiyetleri olmaksızın boşluğu hertürlü oyunun zirvesine yazdırdılar. Bu oyuncular, gerçek olmayan becerileri ve üstelik gizemli kimlikleri “”olarak bilinen şehir efsanesiydi. Ve burdaydılar.
Bu dünyaya, Disboard… Savaş on kural tarafından yasaklanmıştı. Herşeye hatta ülke sınırlarına bile oyunlarla karar verildi. İmanitynin hile için büyü kullanan diğer ırklar tarafından desteklendiği zamanda insanlar büyü kullanamaz ya da kullanıldığını fark edemez bile. İmmanity nin son şehri Elven casusu tarafından kukla haline getirildi. Bu dünyaya geldiler büyüsüz, güçleri olmadan. İnsan güçlerinden başka birşeyleri olmadan, onlar tüm insanların en güçlüsü olduklarını ilan eden tacı kazanmışlardı, Hem isim hem sadakat içinde.
Doğru, hayatta inkar edilemez hatalar vardır. Toplum için uygunsuz oldukları inkar edilemez bir doğruydu. Ama bu dünyada kardeşler İmannity nin kurtarıcısı olabilirdi. Bu ikisinin ellerinde İmmanitynin umudu yeniden yeşermişti, Abi, Sora, elinde kartlarla konuştu!
“Hey, Steph. Bebekler nerden gelir?” (Leylekler getiriyor)
…Belkiden çok geç olmadan söylemeliyiz.
Sora ve Shiro tablonun saçaklarındaki belli bir şekli izlerken, soğuk bir tavırla cevapladı.
“Kimin omuzlarında insanlığın kaderinin ağırlığının olduğunu açıklamak istemiyorum.”
Kız, ergenliğinin sonlarında, kırmızı saçlı, mavi gözlü ve sadece fanzeti dünyalarında görmeyi bekliceğiniz fırfırlı kıyafetlerin içindeydi. Onun tarzı, görünümü, terbiyesi herşeyi soylu gibi yetiştridiğini gösteriyordu—Stephanie Dola. Kızıl(Aka) Steph. Soylu ev halkının en geç bayanı, bir zamanlar Elkia kralının torunu, cevapladı:
“Majesteleri, sonun aklınızı mı kaçırdınız?” Hayır, söylemenin doğru yolu bu değildi, kendini düzeltti. ”Böyle söylediğimde, yaptığımda mantığının sesiymiş gibi geliyor. ”
“Hey, olabilir gibi geliyor!”
“Bu soruyu mantıklıymış gibi sorman kesinlikle mantıksız.”
“Tanrım hiçbirşey anlamıyorsun! Bak bu dünyada on kurala sahibiz değil mi? ”
On Kural. Bu dünya üzerindeki mutlak kanun, Tet tek gerçek tanrının tahtını kazandıktan sonra yayınladı.
1 – Her türlü savaş, yağma ve katliam yasaktır.
2 – Her türlü anlaşmazlık oyunlarla çözülecektir.
3 – Bir oyunda, her grup iki tarafın da anlaştığı ve eşit değerde olduğu bir şey için iddiaya girebilir.
4 – Üçüncü kurala ters düşmediği takdirde, bahse girilen eşyalar ve kurallar sorgulanmayacaktır.
5 – Meydan okunan taraf oyunun kurallarını koyma hakkına sahiptir.
6 – Kurallara uygun olarak her oyunun şartlarını iki taraf da kabul etmelidir.
7 – Gruplar arasındaki anlaşmazlıklar yetkili kişiler tarafından çözülecektir.
8 – Bir oyun sırasında hile yaparken yakalananlar yenilmiş sayılır.
9 – Tanrı’nın adına, bu kurallar asla değiştirilemez.
10 – Birlikte iyi geçinelim ve oyun oynayalım!
“…Evet, yani?”
“Yani, bak. Yaralamak yasaksa Nasıl bebek yapıyorsunuz?”
…
“…Belki bunu neden sorduğunu sormalıyım?”
“Sadece sıkıldım ve aklıma geldi. Ama bu ciddin bir sorun değil mi?”
Çevresindeki dikkatli bakışları gören Steph Soranın kulağına fısıldadı:
“Sizin dünyanızda, insanlar yumurtadan mı çıkıyor?”
Evet, Sora ve Shironun başka dünyadan olduğu bir sırdı.
…Bu konuyu insanların önünde konuşamazdı. Steph, onu her zamanki gibi soğuk, güvensiz gözlerle cezalandırdı.
“—Hey! Bakire olduğum için benimle dalga geçme. Öyle değil bilmiyorum. Bu erkeğin cebinceki canavar kadının gizli bahçesine girip çıkıyor ve sonra dünya ters dönüyor, tamam mı? ”
“…Abi, bunun gibi soktuğunda sesin, hatta daha fazla… Bakirsel.”
“Ben bakirim! Ne istiyosun benden bakir olmamamı?”
Hayatında hiç kız arkadaşı olmamış soylu beyefendinin çocuksu gözlemlerini kucağında bulunan 11 yaşındaki kız kardeşi çürütmüştü.
“Herneyse, bu şeyi yaptığınızda yaralanırsın değil mi?” En azından ilk seferinde!! Yani 10 kural ile insanlık nasıl üreyebildi? Sorduğum şey bu.
Steph aslında ciddi bir soru olduğunu fark etti. Ama önce…
“…Sadece kontrol etmeme izin ver: Bu beni açıkça aşağılamak için, değil mi?”
“—Bence bunun garip olduğunu düşünen bir tek sensin?”
Porno oyunu olmayan bir dünyada porno oyun senaryosu ile gelebilir. Gerçekten etkileyici türde bir hayal gücüne sahip olmalı.
“Boşver. Daha sonra bu işlerin nasıl yürüdüğünü bilen birine soracağım. İşe yaramaz.”
“Wha—İyi, iyi, Sana açıklayacağım.”
Steph, boğazını temizledi -a-ahem.
“Bir hak ihlali oluşturan şeyler açıktır değil mi? ”
“Hmm. Mesela?”
“Basit tutarsak: Hakları kötü bir niyetle ihlal etmek —yasaklandı. ”
“—Ne?”
“—uh Ne? Beynimizin sansürlendiğini mi söylemek istiyorsun?”
“Aynen öyle. ”
Tamam, burası bir hayal dünyası olsa bile söylemeliyim, bu saçma.
“Bu yüzden 10 kural konulduğından bu yana çoğu kural kalıntı haline geldi. Sonuçta yapılan eylemin sözlemeye uygun olması ya da kişinin rızası olması ya da yanlışlıkla yapılması gerekiyor. ”
“Hhh. Sizin Tanrınız herşeyi yapabilir.”
“Tek gerçek tanrı herşeyi yapabileceği açık değil mi? ”
Dünyanın kurallarını yeniden inşa etmek bir hevesle, o kendisi dünyaya bir oyunla karar verecekti öyle gözüküyordu.
“Hmm. Tamam, tekrar sormama izin ver, Neden bebek yapılıyor? Tamam?”
Steph cevap veremedi. Ama Shiro kucağında kartları karıştırıyordu.
“…Onay …’Transfer ’ …Baka bir deyişle”
“Oh, Yani eğer birbirinize izin verirseniz bu hak ihlali sayılmaz.”
Sora, Shironun onu önceden nasıl tekmelediğini hatırladı, sonunda kavradı. Eğer Shiro olsaydı, bilmeden kabul ettiğini düşünmek doğaldı.
Esnemeyle, Sora Shironun önündeki kartları karıştırdı:
“Peki, mantıklı. Yani eğer doktorların elleri bağlı olsaydı yaralı kimseye yardım edemezlerdi. ”
Sora kuralların iyi tasarlandığını mırıldandı, Steph yorumunu ekledi: “Dünyanın işleyişini ve kuralların hızını görebilirsin”
“Bizim dünyamızda böyle bir şey olmazdı…”
Şaşırtıcı bir şekide, bu dünya çelişki ve kusurlarla dolu olsa da, iş görüyor. Bu 10 kuraldan öncede aynıydı, gerçekten…
“Ama başka bir soru ortaya çıkıyor.”
“Nedir?”
“Senin eteğini nasıl ka—Tamam boşver.”
Toplum içindeyiz. Daha ileri gidersen— Steph delici bir bakış attı ve Sora sustu.
“Herneyse, Çok ilginç bir tartışmaydı. Zaman öldürmek için harika.”
“Sadece zaman öldürmek için mi dedin?”
Sora uykulu başını kaldırdı, masanın etrafındaki 3 adamı fark etti. Pantalonsuz soylular. Çok şişman orta yaşlı 3 züppe. Bu adamlar çok şaşkın bakıyorlardı, etrafta birkaç seyirci vardı.
–Sora yarı baygın halde oynamıştı ve nerdeyse unutmuştu. Ama kardeşler bu üç soyluyla bir oyunun ortasındaydı. Poker, sahip oldukları herşeye bahse girdiler.
“Cidden, Kim bir avuç çıplak yaşlı adam görmek ister… ? Buna bir gün demelimiyiz gerçekten?”
Geerçekten de, tüm varlıklar Sora ve Shiro tarafından silinmişti, bu üç soylu.”Bütün mal varlıkları” kulağa hoş geliyor. Toprakları, zenginlikleri, hakları ve tabiki karıları çocukları ve hatta aileleri bile. Bunların hepsi 3 saat içinde olmuştu ve şimdi onlara tek kalan şey iç çamaşırlarıydı.
“Nasıl—? Eğer şimdi durursak hiçbirşeyimiz kalmıcak!”
“Bundan kurtulabileceğinizi mi düşünüyorsunuz?”
“Eğer kayıplarımızı telafi edemezsek Kıyafetimiz bile olmaz! Byna nasıl cürret edersin?”
Sora esnedi, yarı dinler şekilde.
“Oyuna katılmayı kabul edenler ve ailenizi, kıyafetlerinizi masaya koyanlar sizlerdiniz değil mi? ”
“Artı, izin verirseniz—”
Kral onları azarlamaya devam ederken,3 soylu –hayır eski soylu-Soranın gözünde küçüldüler.
“Üçünüzün hile yapmasına başka bir açıdan bakmaya çalışıyoruz. Minnettar olmalısınız.”
“…Full House… Oyun bitti…”
Shironun oynadığı el, soylular için son umut olan el -onların iç çamaşırları-kaybedildi.
—Ve dürüstçe, Tarım reformuna karşı duran 3 yüksek doğumlu elebaşı anadan üryan bırakıldı ve başlattıkları gösteri sona erdi.
Not
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.